Twitt Perisi

Dünyayı Kötüler Yönetiyor Zannedenler, İyiler Kazanacak

Ben mükemmelim demiyorum tabiki. Benim de çekilmez yanlarım,belki aşık olunca kıskançlıklarım,arkadaşlarımlarımda “dan” diye içimden geçen fikrimi kıvırmadan söylemelerim falan vardır. Ama içimde asla fesatlık barındırmadığımı,veya irili ufaklı tezgahlarla strateji içinde ilişkiyi yürütmüşlüğümün olmadığını beni iyi tanıyanlar eminim hep bildiler. Hayatımdaki dostlarım da öyledir.. Dost demek kolay değildir birine… Bir elin 5 parmağını geçmezler, yüreğinde sadece sevgi barındıran,muhteşem insanlar vardır hayatımda. Yardımsever,kötü günde koşan,benimle ağlayan,yanımdan ayrılmayan,başarılarımla kendi başarısı gibi gurur duyan,tertemiz insanlardır benim dostlarım. Her an 7/24 birlikte olamadığımız günlerimiz olsa bile,bir telefonla bir nefes kadar yakınımdadırlar daima. Tabiki ben de onların.

Öncelikle "iyi ki" dediğim bu özel insanlara hayatımda oldukları için sonsuz minnetlerimi iletmek istiyorum.

Arkadaşım da çoktur. Hatta sağlam bir arkadaş çevrem de vardır. Ancak insan büyüdükçe,olgunlaştıkça,kazıkları yedikçe,hayatın sillesini de ara ara yedikçe; sapla samanı çok güzel ayırt edebiliyor. Şöyle ki, bana; “aaa haberin olsun sen bu kızın yanındasın ama senin başına şu sıkıntı,bu sıkıntı geldiği günlerde “ohhh iyi oldu” demişti” diyenleri de duydum. Ama üzgünüm. Sinirlenmiyorum ben artık böyle şeylere. Çünkü Allah’a havale etmenin nasıl güzel birşey olduğunun,sana kötülük yapanların veya kötülüğünü istediğini farkında olduğun insanları da affetmenin nasıl büyük bir erdem olduğunu öğreneli,içimde biriktireceğim kin ve öfkenin sadece bana zarar vereceğinin daima farkındayım. İçi fesatlıkla dolu insanların yanlız öleceklerini,başını omuzuna koyarak ağlayacağı bir dost servetine asla sahip olamayacağına çok eminim.

Özel hayatımda da iyi olmaktan, son saniyesine kadar özveride bulunmak felsefesinden asla vazgeçmedim. Belki bana “aptalsın” diyorsunuz. Hiç umrum değil!… Ben,ceketimi alıp giderken arkama dönüp bakmamayı seçenlerdenim. Ardıma bakınca “yapmam gereken birşey daha kalmış mıydı bitmemesi için?” diye düşünmeyi istemeyenlerdenim. Sıfır hata olmalıyım ki vicdanımla başbaşa kaldığımda,beni rahatsız etmemeli.

Tekrar söylüyorum; elbette bende de farkında olmadan hatalar oluyordur. Belki sevgi açlığı,ilgi arsızlığı,belki babasız büyüyen bir kız çocuğunun travması,belki de başka bir sebep…. Bilemiyorum. Hayatım boyunca konu her ne olursa olsun, insanları yüreğimde kadın,erkek hatalarıyla kabul etmeyi değil belki,ama yüreğim de affetmeyi çok iyi biliyorum.

Konu nereden buraya geldi anlamadım ama esas mevzu; aslında neden aldatan kadınlar veya sevgilisiyle ayrılıp,acilen başkalarının kollarına atılan kadınların daha kıymetli olduklarıydı?

Neden sizce? ….

Açıkcası bir İtalyan Atasözü dermiş ki; "boynuz büyü yerine geçermiş"

Türk Atasözü de dermiş ki; "deveyi diken …. " (anladınız siz onu)

Sanırım iki Millet de ortada buluşmuş. Buluşmuş da, anlamadığım,düşününce beynimin yandığı bir konu bu. Neden siz erkekler böyle kadınları tercih edersiniz? nasıl aldatıldığınızı bile bile yeniden birşey olmamış gibi aşka yelken açabilirsiniz?

Bu arada biz kadınlar da bizi üzen adamları daha çok tercih ederiz. Benim, "fazla iyi insandı" diye bahane üretip ayrılan kız arkadaşlarım da olmuştur.

Ne tuhaf!.

İnsanoğlu olarak tuhafız zaten. Ama gözünüze parmağınızı sokarak gözlerinizi kör etmekten başka bişey olduğunu düşünemiyorum aldatıldığını bile bile,veya hemen ayrılık ertesinde böyle kıymete bilinmesi kadınların. E böylesi bir kadın size yine yapmaz mı bunu? Nasıl bir cesarettir ki bu sizinkisi? …. Kimi beraberliğinde değerini bilmez,üzer işte kadın o zaman da delirebilir,şuursuz hareketler yapar. Sonra ayrılınca gider başkasıyla birşeyler yaşar,ve hoppp ahhhh canım sevgilim, "ah canım sevgilim yeniden barışalım ben seni unutamıyorum’lar"

Çok önemli birşey soracağım; Sonrasında barıştığınızda nasıl sindirebiliyorsunuz mesela? Nasıl yeniden dokunabiliyorsunuz? Empati yapmaya da çalışıyorum. Dedim ki; yeniden barışınca "ha işte bu benim kadınım! senin asla olmayacak oğlummm mu diyor egonuz?"

Çeşme’de bir Pazar günü kızım ve arkadaşları Before Sunset’in meşhur kapanış partisine gitmişken,oturmuşum evde, "aman geç kalmazlar inşallah" diye kuruyorken kafamda,ve de gerginken size sarayım istedim kısacası. Canım sıkıldı yani evde otururken:)

Neyse, o halde böylesi erkeklere kapılardan geçebilecek boyutta rahatlıklar dilerken, yüreği geniş hanımlarımıza da; stratejik aşk hayatlarında başarılarının devamını dilerim.

 

Sevgilerimle;

Twitt_perisi 

  • PAYLAŞ: